17.04.2005 / FENERBAHÇE -
BEŞİKTAŞ: 3-4 17 Nisan 2005 gecesi saat 19.00’da Fenerbahçe
Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda bulunan Fenerbahçeli, Beşiktaşlı taraftarlar,
yöneticiler, futbolcular, görevliler ve televizyonları başındaki
milyonlarca sporsever, sadece 90 dakika süren bir derbi mücadelesi
izlemedi. Aynı zamanda Beşiktaş’ın yazdığı tarihin de tanıklığını yaptı.
Derbi öncesinde çok şeyler söylendi; yazıldı, çizildi. Ancak hiçbiri
gerçekleşmedi. Beşiktaş, tarihinin sayfalarına altın harflerle yazılacak
bir doksan dakikaya başladı. Fenerbahçe Anelka ile Tuncay ile geldi.
Alex ile Selçuk ile Cordoba’yı denedi. Binlerce Fenerbahçeli, Şükrü
Saraçoğlu Stadı’nı Beşiktaş’a dar etmek istedi. Ancak golün adı
Tümer’di. 27. dakikada Tümer Metin yükseldi, topu rakibinden söktü.
Luciano’nun üzerinden aşırdı. Kaleci Rüştü ile karşı karşıya kaldı.
Kendisini takip eden savunmanın pozisyonu bozma çabasına, açıyı kapatmak
için üzerine doğru gelen kaleciye karşın, muhteşem top kontrolü ve
vuruşu ile Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi.
Kadıköy’de 1800 Beşiktaşlı sevinç çığlıkları atıyor, televizyonları
başındaki Siyah-Beyazlılar havaya sıçrıyor, Fenerbahçe tribünleri buz
kesiyor, Fenerbahçeliler’in ağzını bıçak açmıyordu. Ancak hiç kimse bu
golün bir destanın başlangıcı olduğunu da henüz bilmiyordu.
34. dakikada Fenerbahçe Luciano’nun rövaşata golü ile skoru 1-1’e
getirdi. Bu sefer sevinme sırası sarı-lacivertlilerindi. Ancak bu sevinç
de fazla uzun sürmedi ve sahneye bu sefer John Carew çıktı. İlk yarının
uzatma dakikalarında daha önceden çalışılmış bir organizasyonla
Rüştü’yü mağlup etti.
Beşiktaşlılar biliyordu; Kadıköy’de yenilmeyeceklerdi. Beşiktaşlılar
biliyordu; tarih tekerrür edecek ve Fenerbahçe’nin rekoru bitecekti.
Beşiktaşlılar inanmıştı; çünkü sahaya Hakkı Yeten ruhuyla, 100. yıldaki
şampiyonluğun kutlandığı formalarla çıkmışlardı ve yenilmeyeceklerdi.
2. yarıda sahada kendine güvenen, galibiyete inanan ve atmosferden
hiç etkilenmeyen bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş atıp, kaçıyor. Fenerbahçe
kovalamaya çalışıyordu. 69. dakikada yine böyle bir sahne yaşandı. Alex,
Carew’in golüne yanıt verdi, skor tabelası eşitlendi (2-2).
Dakikalar 76’yı gösterdiğinde Ahmed Hassan’ın çabasıyla kapılan top,
İbrahim Akın’ın önüne geliyor, genç oyuncumuz da önce kaleye bakıp,
atacağı yeri belirliyor, sonra da Milli kaleci Rüştü Rençber’in
kapattığı köşeden meşin yuvarlağı ağlarla buluşturuyordu. Bu Kadıköy’de
yazılan destana yakışır, muhteşem bir goldü. Yine Fenerbahçe tribünleri
susmuş, Beşiktaşlılar ayağa kalkmış, tek bir ağızdan haykırmışlardı,
“Biz Beşiktaşız, rekor tanımayız.”
Fenerbahçe, bu sezon Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda tam 14 maç yapmış ve
hiç bir maçını kaybetmemişti. Fenerbahçe, üstelik bu 14 maçta sadece
kalesinde 4 gol görmüştü. Ancak dakikalar 76’yı gösterip İbrahim Akın,
fileleri havalandırdığında bu rekorlarının Beşiktaş’a sökmeyeceğini
herhalde hissetmişlerdi.
Maçın hakemi Bülent Demirlek, takdir haklarını Fenerbahçe’nin lehine
kullanmasına karşın, en büyük hatasını Tuncay’ın ceza sahamız içinde
kendisini yere atmasını O’na sarı kart göstererek değil de, Beşiktaş’ın
aleyhine penaltı çalarak değerlendirmesiydi. İşte bu an Kadıköy
Destanı’nın da yazıldığı andı. Cordoba’nın haklı tepkisini sarı kart ile
cezalandırarak, Kolombiyalı kalecimizi 2. sarı karttan kırmızı kartla
oyundan atan Demirlek, bir anlamda Pancu’nun kalede devleşmesine de
fırsat tanımış oldu. 3 değişiklik hakkını kullanmış olan Beşiktaş, hem
kalecisiz kalmış, hem de gol atması için oyuna aldığı ve diri futbolcusu
Daniel Pancu’yu kaleye geçirmek zorunda kalmıştı. Penaltıyı Alex golle
sonuçlandırıp skoru 3-3 yapmasına karşın, henüz Beşiktaş son sözü
söylememişti.
Beşiktaş’ın son sözünü söylemeden önce sahadaki kadro şöyleydi:
Kalede; Daniel Gabriel Pancu
Savunmada; Guiaro Ronaldo, İbrahim Toraman, Çağdaş Atan, Ali Güneş
Orta
Sahada; Ahmed Hassan, Koray Avcı, Tayfur Havutçu, İbrahim Akın
Forvette; John Carew
Fenerbahçe kalede Pancu’nun bulunmasını fırsat olarak görüp,
şutlarla, kafalarla Rumen oyuncuyu denemesine karşın, Pancu’nun gol
yemeye hiç niyeti yoktu. Yemedi de...
Böyle bir mücadelenin, böyle bir özverinin, böyle bir ruhun hakkı
elbetteki galibiyetti. O da Koray Avcı’nın muhteşem golüyle geldi.
Hakkı Yeten’in, Şeref Görkey’in, Recep Adanır’ın yazdığı destanları
bu sefer, İbrahim Toraman’lar, Koray Avcı’lar, Tayfur Havutçu’lar
yazıyor; Fenerbahçe rekoruna veda ediyor; Beşiktaş tarihinin sayfalarına
muhteşem bir altın sayfa daha yazıyordu. Bu destanın adı da belliydi.
“Kadıköy Destanı”MAÇIN DETAYLARI Stat : Şükrü Saraçoğlu
Hakem: Bülent Demirlek, Erhan Sönmez, Serkan Ok,
Yunus Yıldırım (4.)
Fenerbahçe: Rüştü, Luciano, Ümit, Tuncay (Hooijdonk
Dk.86), Nobre, Aurelio, Önder (Serhat Dk.61), Alex, Selçuk (Mehmet
Yozgatlı Dk.94), Deniz, Anelka
Yedekler: Volkan, Mehmet, Murat, Serhat, Hooijdonk,
Kemal, Serkan
Teknik Direktör: Christoph Daum
Beşiktaş: Oscar Cordoba, Tayfur Havutçu, Ronaldo,
Tümer Metin (Daniel Pancu Dk.75), John Carew, Mustafa Doğan (Çağdaş Atan
Dk.64), Ali Güneş, Ahmet Dursun (İbrahim Akın Dk.56), Koray Avcı,
İbrahim Toraman, Ahmed Hassan
Yedekler: Murat Şahin, Çağdaş Atan, Sergen Yalçın,
Daniel Pancu, İbrahim Akın, Veysel Cihan, Okan Buruk
Teknik Direktör: Rıza Çalımbay
Goller: Tümer Metin (Dk.27), Luciano (Dk.34), John
Carew (Dk.45+1), Alex (Dk.69), İbrahim Akın (Dk.76), Alex (Dk.83 P),
Koray Avcı (90+3)
Sarı Kartlar: Tayfur Havutçu (Dk.63)
Kırmızı Kartlar: Oscar Cordoba (Dk.80)